Ömer Cengiz
7 Haziran 2017 Çarşamba
21 Temmuz 2015 Salı
FACEBOOK RIFF : KOŞ DİJİTAL KOŞ!
![]() |
Facebook 1 Nisan itibariyle yeni bir video uygulaması olan RIFF i yayınladı. |
Creative Labs ekibi tarafından geliştirilen ve kullanıcıların
arkadaşlarıyla ortaklaşa videolar hazırlamasına imkan Riff ile maksimum 20
saniyelik videolar hazırlayabiliyorsunuz.
Buraya kadar her şey normal hatta “Vine’dan farkı nedir?” diye sorabilirsiniz.
Buraya kadar her şey normal hatta “Vine’dan farkı nedir?” diye sorabilirsiniz.
Riff; videoyu oluşturan ve istediği hashtag ile etiketleyen
kişinin arkadaşlarına zaman tünelinde gördükleri bu videoya “+” tuşuna
dokunarak yine max. 20 sn. lik videolar ekleme imkanı ile çoklu etkileşime kapı
açıyor.
Güvenlik açısından öne çıkan nokta ise, videoyu ilk ekleyen kişi
videonun sahibi olması ve sonradan eklenecek videoları onaylama yada silme
imkanını video sahibine veriyor olması.
Bu arada bu videoları diğer sosyal ağlarda ve e-mail ortamında
da paylaşabilirsiniz
Video ratingi açısından seçilecek başlıkların konsepte uygun
olması öneriliyor.
“ El Classico” , “ Milli Zafer”, “ Alex’e Veda” vb.
Riff i geliştirilmesini tetiklediğini düşündüğüm Ice Bucket
Challenge,2014 Mayıs-Temmuz döneminde Facebookta günlük 1 milyarın üzerinde
görüntülenme ve yaklaşık 17 milyon paylaşımla dikkat çekmişti.
Çok kullanıcılı etkileşimi yönüyle bir nevi Google Docs doküman paylaşımını
anımsatsa da sosyal medya+video
birleşimi önümüzdeki günlerde Riff uygulamasının oldukça popüler olacağını
göstermektedir.
Kimi zaman klasik
metodların uyarlanmaya çalıştığı Dijital Pazarlamanın da Riff uygulamasıyla güç
kazanacağı bir gerçektir.
Sosyal medyada like, paylaşım, rt, mention peşinde koşan
işletmelerin bu sayede modern pazarlamanın getirdiği “Kişiye Özel” olma standardını
destekleyebilecek, farklı lokasyonlardaki şube,ürün,müşteri paylaşımlarını
aktif hale getirecek Riff videoları; katılmayı teşvik edecek yaklaşımlarla
Modern Pazarlama, Prestij Yönetimi ve özellikle Y Kuşağına ulaşmak, hedef kitleyi kendi temsilcisi yapmak
adına bir adım ileriye gidilmesini sağlayacaktır.
Ayrıca sivil toplum ve farkındalık kampanyaları, medya kuruluşları
faaliyetleri ve hatta eğitim uygulamalarında Riff videolarını görmeye hazır
olun.
20 Temmuz 2015 Pazartesi
EN KÖTÜ LOGOLAR
Logo, kurumların tanıtımında resim ve sembollerin kullanıldığı, firmaların diğerlerinden ayırt edilmesini sağlayan sembollerin genel adıdır.
Her yerde kullanabileceğiniz bir kimlik ögesi olup şu özellikleri taşımalıdır:
- Akılda kalıcı olmalı
- Benzersiz olmalı
- Geniş kitleler tarafından algılanabilmeli, evrensel olmalı
- Hizmet ve ürünlerle ilişkili olmalı
- İşletme “ruhunu” yansıtmalı
Gelin görün ki kimi zaman ehil olmayan karar vericilerin hangi ruh haliyle tasarlandığı bilinmeyen logolara nasıl olur da onay verip kurumlarını temsile izin verdiklerini anlamak mümkün olmayabiliyor!
Tabii ki bu değerlendirmelerde kimi zaman kültürel bakış açıları da etkili olmaktadır fakat en önemli özelliklerinden birinin de "Evrensel" olmak zorunluluğu, logolarda kimi zaman skandal sayılabilecek hataların yapıldığını değerlendirmemize sebep olmaktadır.
Sağlık kurumlarından sosyal organizasyonlara olimpiyat logosundan unlu mamuller üreticisine kadar hemen her sektörde karşılaşabileceğimiz bu ilginç logolardan 20 tanesini bir araya getirip paylaşmayı, biraz da eğlenmek için uygun buldum.
Çocuk Hastanesi için Pedofili çağrıştıran bir çalışma! Çok Tehlikeli!
Katolik Kilisesinin ödül almış tasarımı
Dişçide neler oluyor? Dişçiden neden korkarız?
Ne Merkezi?
KIDS EXCHANGE
Yardıma Muhtaç Çocuklar İçin Kıyafet Topluyorsunuz ama Logodaki kelimeleri Ayırsaydınız İyiydi :)
Çinliler Çocuk Bahçesi İçin Ne Düşündüler ki?

Japonyadaki Bu Eczane Belli Konulara Uzmanlaşmak İstemiş Acaba?

İsveçte "LOCUM" Yazmak İçin Fantezi Yapmışlar Sanki :)
Londra 2012 için Bu Logoya 400.000 Pound mu Ödemişler?
Anne Eli Değmiş Gibi Diyememişler
Logoda Font Önemli Diyoruz Tabii Bitişik Yazmak da Bazen Risktir!
Bu Çanak Anten Nasıl Mutlu Edeceğini Basit Bir İmajla Anlatmaya mı Çalışmış?
Ne Kadar Güvenli?
Hem de İştahla?
Çin Restoranı İçinde Bir Mesaj mı Saklıyor?
Bilgisayarlara Yeni Bir Bakış Açısı
Akçaağaç Şurubu "Burda" Satılır!
İslamı Nasıl Anlatmayı İstediniz?
13 Temmuz 2015 Pazartesi
PAZARLAMADAN TATMİN OLMA!
Pazar ürün yapısı ekonomik şartlar hedefler vs
dikkate alınarak tüm şartların bir araya getirildiği klasik ve modern tüm
pazarlama faaliyetlerinin optimize edildiği hedeflerin fazlasıyla yakalandığı
feedbacklerden yararlanılıp revizyonların
yapıldığı, biraz ütopya gibi gelen bir senaryo düşünün.
Ütopya diyorum çünkü insan ihtiyaçlarının çeşitliliği, küçük bir köy haline gelen dünyada insanların birbiriyle bu kadar sıkı etkileşim içinde bulunduğu, sürekli gelişen bir pazar ve oyuncuların olduğu bu sahnede, her şeyin top olduğu bir nokta, doyum noktası gerçekten de ütopya gibi düşünülmektedir.
Bu noktaya yaklaşan işletmeler zaten innovasyon, iş geliştirme, kurumsal iletişim departmanları ile hep bir adım sonrasını planlamalı, tamamlayıcı yada alternatif ürün-yada hizmetler, çapraz ürün-hizmet uygulamaları ile hem pazarı hem de işletmelerini dinamik ve güncel tutmak zorundadır.
kısa sürelerde yada beklenenden önce ulaşılan doyumlar, hizmetin sürdürülebilirliğinde şımarabilir. Eğer bir gün sonrasına hazır değilseniz sistem geriye işliyor, yokuş aşağı gidiyorsunuz demektir.
Tarih bu planlamaları yapamayan dev işletmeler çöplüğü olmuş durumda.
Yerli ve yabancı onlarca işletme-marka bugün hepsi birer nostalji gibi gelen.
Ütopya diyorum çünkü insan ihtiyaçlarının çeşitliliği, küçük bir köy haline gelen dünyada insanların birbiriyle bu kadar sıkı etkileşim içinde bulunduğu, sürekli gelişen bir pazar ve oyuncuların olduğu bu sahnede, her şeyin top olduğu bir nokta, doyum noktası gerçekten de ütopya gibi düşünülmektedir.
Bu noktaya yaklaşan işletmeler zaten innovasyon, iş geliştirme, kurumsal iletişim departmanları ile hep bir adım sonrasını planlamalı, tamamlayıcı yada alternatif ürün-yada hizmetler, çapraz ürün-hizmet uygulamaları ile hem pazarı hem de işletmelerini dinamik ve güncel tutmak zorundadır.
kısa sürelerde yada beklenenden önce ulaşılan doyumlar, hizmetin sürdürülebilirliğinde şımarabilir. Eğer bir gün sonrasına hazır değilseniz sistem geriye işliyor, yokuş aşağı gidiyorsunuz demektir.
Tarih bu planlamaları yapamayan dev işletmeler çöplüğü olmuş durumda.
Yerli ve yabancı onlarca işletme-marka bugün hepsi birer nostalji gibi gelen.
2 Temmuz 2015 Perşembe
KORKMAYIN, PAZARLAMAYIZ!
Korkmayın! Kandırmıyoruz. İhtiyacınız olan yada olacak mal veya hizmetleri tanımanıza ve satın almanıza yardımcı oluyoruz!
Doğru yürütülen ve tüm fonksiyonlarının optimize şekilde kanalize
olduğu süreçlerin sonunda başarılı olunma ihtimali yüksektir!
Müşterilerin; kimi zaman kendi
istek ve ihtiyaçları için kendilerinden bile iyi analiz ve tespitlerle
karşılarına çıkan, satın alma kararını
teşvik eden pazarlama faaliyetleri sonucunda “Pazarlamadan Korkulur” düşüncesi, kimi zaman ön yargılı tepkilerine
neden olabilmektedir.
Bu düşünceye sebep olacak noktaya ulaşılmış olması bir anlamda Pazarlamanın işini iyi yaptığını düşündürmekle birlikte, bu korkunun güvene dönüşmesini sağlayacak çabalara girmesini de zorunlu kılmaktadır.
Kısaca; Pazarlamanın Kandırmadığını, potansiyel müşterilerin parasına göz koymadığını efes aldığı sürece yaptıklarıyla ifade etmek her pazarlamacının görevidir!
Peki müşteriye empoze olmak için anahtar bir tanım olarak ne diyebiliriz?
“ Müşteri odaklı bir kültürün yaratılmasında,doğru işin doğru şekilde yapılması kadar,bilginin yönetilmesi,müşterinin de sürecin içerisine dahil edilmesi gereklidir.”
Bu düşünceye sebep olacak noktaya ulaşılmış olması bir anlamda Pazarlamanın işini iyi yaptığını düşündürmekle birlikte, bu korkunun güvene dönüşmesini sağlayacak çabalara girmesini de zorunlu kılmaktadır.
Kısaca; Pazarlamanın Kandırmadığını, potansiyel müşterilerin parasına göz koymadığını efes aldığı sürece yaptıklarıyla ifade etmek her pazarlamacının görevidir!
Peki müşteriye empoze olmak için anahtar bir tanım olarak ne diyebiliriz?
“ Müşteri odaklı bir kültürün yaratılmasında,doğru işin doğru şekilde yapılması kadar,bilginin yönetilmesi,müşterinin de sürecin içerisine dahil edilmesi gereklidir.”
Müşteri
Memnuniyeti:
Müşteriyi memnun etmek, “onu tatmin etmek, sürekli kılmak, ihtiyaç ve beklentilerini karşılamak günümüz işletmelerinin çok daha yoğun çaba harcamasını gerektiren ,strateji ve politikalarını müşterilerin beklenti ve ihtiyaçlarına göre saptamayı başarılı olmak isteye işletmeler için zorunlu kılan bir faaliyetler zinciri” olarak tanımlanır.
Müşteriyi memnun etmek, “onu tatmin etmek, sürekli kılmak, ihtiyaç ve beklentilerini karşılamak günümüz işletmelerinin çok daha yoğun çaba harcamasını gerektiren ,strateji ve politikalarını müşterilerin beklenti ve ihtiyaçlarına göre saptamayı başarılı olmak isteye işletmeler için zorunlu kılan bir faaliyetler zinciri” olarak tanımlanır.
İşletmelerde, müşteri ilişkilerini arttırmak, korumak ve çekici kılmak
adına kullanılan pazarlama, satış,iletişim ve
hizmet yaklaşımları ilişki pazarlamasını oluşturur.
* Müşteriye iyi hizmet için etkin iletişim gereklidir, müşterilerle
olumlu iletişim ve ilişkiler kurulması, müşterilerin memnun olmasını ve
işletmenin sürekli müşteriler edinmesini sağlar.
* İşletmenin müşterilerle etkin bir iletişim sağlayabilmesi için, uygun
bir örgüt - organizasyon oluşturmalı, haber veya bilginin geriye dönüşünü
sağlaması, iletişim için birden fazla kanal kullanması, amaca yönelik bilgi
vermesi gereklidir.
*
Müşterinin çok iyi dinlenmesi gereklidir. Önemli noktalar not alınmalıdır. Bir
müşteriyi memnun etmenin maliyeti değil müşterinin değeri düşünülmelidir.
*
İşletmeler müşterilerini anlamak zorundadırlar. Çünkü müşteriler kontrol altına
alınamaz. Hedef müşteridir ve işletmeler müşterilerin davranışlarını,
tutumlarını ve düşüncelerini anlamak zorundadırlar. Müşterilerin
gereksinmelerini ve beklentilerini başarılı bir şekilde karşılayabilmek için
anlamak zorundadırlar. Tüm rekabet çabaları müşteri içindir.
* Müşterilerin dinlenmesinde,
müşteri şikayetlerinin önemi ise göz ardı edilemeyecek bir husustur.
Müşteri şikayetleri daha sonra gelebilecek şikayetlerin önlenmesi
açısından işletmeler için bir fırsattır, bir
şanstır.
Günümüz rekabet ortamında çok seçeneği olan müşteri daha seçici
davranmaktadır.
Kolay tatmin olmamakta, en küçük olumsuzlukta ürününü aldığı
firmayı değiştirmektedir.
Yeni müşteri bulmak eskisini korumaktan 5 kat daha fazla
maliyetlidir.Bu sebeplerden dolayı işletmeler tamamen müşteriye odaklı olarak
çalışmak zorundadırlar.Aksi halde devamlılıklarını sağlamak mümkün olmaz.
İHTİYACINIZI BİLİN
İşletme derslerinde hepimize; “Sınırsız insan ihtiyaçlarının
sınırlı-kıt kaynaklarla karşılanması” olarak öğretildi ekonomi.
Peki insan ihtiyaçları gerçekten sınırsız mı?
Yeni ekonomi - pazarlama modellerinde hedef gerçekten sadece, insanların ihtiyaçları mı?
Aslında “ihtiyaç” kelimesini temel anlamından, aklımıza ilk gelen imajından kurtarıp bugünün yaşam standartları ile değerlendirmekte fayda var.
Klasik Anlamda İhtiyaç Tanımı: Yokluk hissiyle belirip karşılanma isteği uyandıran, karşılanmadığında sıkıntı veren, karşılandığında tatmin hissi veren ekonomik ve biyolojik bir olaydır.
Peki bu tanıma göre, lüks tüketim olarak tanımlanan ürünler, yada temel gereksinimlerinin dışında özelliklere ve fiyata sahip ürünler ne oluyor?
İşte bu noktada müşteri ve satıcı gözüyle iki yaklaşım devreye giriyor:
Müşteri Gözüyle: Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin üst katmanlarında yer alan ihtiyaçlar, sosyal statüye sahip olmak, aidiyet hissi vb. sebeplerle, içinde bulunduğu sosyal medya, sosyal çevre, tv-internet etkileşimi ile “ben de ona sahip olursam o kitlede yer alırım” düşüncesi müşteriyi alışverişe yönelten en önemli etken oluyor.
Burada söz konusu ürün yada hizmete (temel gereksinim olarak) ihtiyaç duyup, hedef fiyat sekmesinde yada markadan satın alınacağı gibi tamamen ihtiyaç dışı, sadece sahip olma dürtüsüyle de bu tatmin sağlanabilmektedir.
Peki insan ihtiyaçları gerçekten sınırsız mı?
Yeni ekonomi - pazarlama modellerinde hedef gerçekten sadece, insanların ihtiyaçları mı?
Aslında “ihtiyaç” kelimesini temel anlamından, aklımıza ilk gelen imajından kurtarıp bugünün yaşam standartları ile değerlendirmekte fayda var.
Klasik Anlamda İhtiyaç Tanımı: Yokluk hissiyle belirip karşılanma isteği uyandıran, karşılanmadığında sıkıntı veren, karşılandığında tatmin hissi veren ekonomik ve biyolojik bir olaydır.
Peki bu tanıma göre, lüks tüketim olarak tanımlanan ürünler, yada temel gereksinimlerinin dışında özelliklere ve fiyata sahip ürünler ne oluyor?
İşte bu noktada müşteri ve satıcı gözüyle iki yaklaşım devreye giriyor:
Müşteri Gözüyle: Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin üst katmanlarında yer alan ihtiyaçlar, sosyal statüye sahip olmak, aidiyet hissi vb. sebeplerle, içinde bulunduğu sosyal medya, sosyal çevre, tv-internet etkileşimi ile “ben de ona sahip olursam o kitlede yer alırım” düşüncesi müşteriyi alışverişe yönelten en önemli etken oluyor.
Burada söz konusu ürün yada hizmete (temel gereksinim olarak) ihtiyaç duyup, hedef fiyat sekmesinde yada markadan satın alınacağı gibi tamamen ihtiyaç dışı, sadece sahip olma dürtüsüyle de bu tatmin sağlanabilmektedir.
Satıcı Gözüyle: Az önce açıkladığımız müşterinin tatminlerini sağlamak satıcı için bir anahtar olmakla birlikte müşteriden bu talep gelmeden, o talebi kitle iletişim araçları, organizasyonlar vs faaliyetler ile müşterinin bu empatiyle belki kişiye özel teknikler ile karar verme sürecine yönlendirilmesi söz konusu olmaktadır.
Bu uygulamalar sadece bireysel değil kurumsal müşteriler bazında da geçerlidir.
İşte bu noktada ihtiyacın şöyle bir açıklama ile değerlendirilmesi “ihtiyaç” olmuştur.
İhtiyaçlar şiddetlerine göre, zorunlu ihtiyaçlar ve zorunlu olmayan ihtiyaçlar olarak iki gruba ayrılabilir. Zorunlu ihtiyaçlar, insanın yaşamım devam ettirebilmesi için gerekli olan hava, gıda ve su gibi karşılanması zorunlu olan gereksinimlerdir. Öte yarıdan karşılanmaları yaşamsal olmayan, ancak tatmin edildikçe insanlara haz veren eğlenme, seyahat etme ve müzik dinleme gibi ihtiyaçlar ise zorunlu olmayan ihtiyaçlardır.
İhtiyaçların derecesi ve
şekli, insanların yaşadığı toplumun yapısına, yaşa, cinsiyete ve sosyal
sınıflar ve mesleklere göre değişiklikler gösterebilmektedir gerçeğinden
hareketle;
İşletmelerin sahip oldukları donanım ve ürünler, satış ve hizmete
destek malzeme, mecra seçimi ve yazılımlar ile bir nevi, kazan-kazan teorisine
sürüklemektedir.
Sıkça duyduğumuz “ siz
de yerinizi alın” sloganı tam olarak bunu hedeflemektedir.
Rezidans reklamından kişisel gelişim eğitimine kadar aklınıza gelecek birçok pazarlama faaliyetinde bu sloganı duymamızın sebebi tam da budur.
Ama unutulmamalı ki; İhtiyaçlar tatmin edildikçe şiddeti azalır fakat bu tatmin düzenli olarak gerçekleştirildikçe alışkanlık halini alabilir!
Sigara-alkol tüketimi, akıllı telefon ve teknoloji kullanımı, sosyal faaliyetler vs.
Rezidans reklamından kişisel gelişim eğitimine kadar aklınıza gelecek birçok pazarlama faaliyetinde bu sloganı duymamızın sebebi tam da budur.
Ama unutulmamalı ki; İhtiyaçlar tatmin edildikçe şiddeti azalır fakat bu tatmin düzenli olarak gerçekleştirildikçe alışkanlık halini alabilir!
Sigara-alkol tüketimi, akıllı telefon ve teknoloji kullanımı, sosyal faaliyetler vs.
27 Mart 2015 Cuma
PAZARLAMA YAPSIN, BİZE NE!
Özel Sağlık İşletmelerinde Pazarlama Faaliyetlerinin Neden Tüm Çalışanlar Tarafından Benimsenmesi ve Kurumsal Kimlik İlkeleri Doğrultusunda Uygulanması Gerektiği Hakkında Bir Yazı...
Kavramak
için görmek, görmek için de dikkatle bakmak gerekir.(Pitigrelli)
Özel Hastanelerin tüm çalışanları ile pazarlama - kurumsal
iletişim süreçlerinde bulunması artık vazgeçilmez bir yaklaşım olmuştur.
Birimlerin-kişilerin sadece görev tanımıyla sınırlı işlerle ilgilenmesi, kurum içinde ve kurum dışında, kurumu temsilden uzak tavırlar sergilemesi üzerinde düşünülmelidir!
Bu bağlamda İK ve Kalite birimlerinin tüm çalışanlar için görev tanımlarını Müşteri Memnuniyeti odaklı yenilemesi kaçınılmazdır.
Bu sayede Kurum Kültürü gelişir, aidiyet hissi, verimlilik ve hasta memnuniyeti artar!
Birimlerin-kişilerin sadece görev tanımıyla sınırlı işlerle ilgilenmesi, kurum içinde ve kurum dışında, kurumu temsilden uzak tavırlar sergilemesi üzerinde düşünülmelidir!
Bu bağlamda İK ve Kalite birimlerinin tüm çalışanlar için görev tanımlarını Müşteri Memnuniyeti odaklı yenilemesi kaçınılmazdır.
Bu sayede Kurum Kültürü gelişir, aidiyet hissi, verimlilik ve hasta memnuniyeti artar!
Nüfus yapısı, eğitim ve ekonomik seviyelerdeki
değişikliğin talebe etkisi, coğrafi yakınlık, konusunda uzman bölüm yada
hekimler, pazarlama faaliyetleri ile potansiyel müşterilere (hasta olanlar ve
olmayanlar) ulaşmış sağlık kurumlarına farklı ihtiyaç ve beklentilerle ulaşan
kişilerin, az önce saydığımız faktörlerin ışığında zaman-maliyet-hizmet kalitesi eşiklerinden sonra oluşan
izlenimleri o sağlık kurumunun tekrar tercih edilmesinde karar sürecini
etkiler.
Bu noktada; sağlık işletmesinin gerçekleştirdiği tüm insan gücü ve bina-malzeme yatırımları; adı farklı şekilde lanse edilse de pazarlama faaliyetinin konusu olmaktadır.
Faaliyet konusu olan rutin sağlık hizmetleri ile öne çıkarılacak konular klasik-modern yöntemlerin karması ile hedef kitleye yada kamuya sunulmaktadır.
Kısaca; o müşterinin o yatırımdan yararlanmak için o tesise gelmesi adına yapılacak tüm eylemleri “Pazarlama” faaliyeti olarak gerçekleştiren birimler, zaman içerisinde bir şeylerin eksik olduğunu gördüler!
Bu noktada; sağlık işletmesinin gerçekleştirdiği tüm insan gücü ve bina-malzeme yatırımları; adı farklı şekilde lanse edilse de pazarlama faaliyetinin konusu olmaktadır.
Faaliyet konusu olan rutin sağlık hizmetleri ile öne çıkarılacak konular klasik-modern yöntemlerin karması ile hedef kitleye yada kamuya sunulmaktadır.
Kısaca; o müşterinin o yatırımdan yararlanmak için o tesise gelmesi adına yapılacak tüm eylemleri “Pazarlama” faaliyeti olarak gerçekleştiren birimler, zaman içerisinde bir şeylerin eksik olduğunu gördüler!
Örneğin, danışma-hasta kayıt görevlilerinin kılık
kıyafetleri, jest ve mimikleri, hastane iş akış süreçlerinin karmaşıklığı,
fiziksel yönlendirme karmaşası, diğer personelin işletme içindeki hal ve
hareketleri, tesisin ısı,ışık,ses, temizlik vb. şartları, tüm pazarlama
faaliyetlerinin bir anda tersine dönmesini sağlayabilir.
Tabii ki tüm birimler işini optimize edilmiş olarak yapmak
durumundadır ama buna bir de senkronize olmayı eklemek
gerekmektedir.
Örneğin, temizlik görevlisinden hemşirelik hizmeti yada kurumsal anlaşmalar detayını yada operasyon öncesi hasta ve yakınları ile görüşen bir hekim ödeme araçları, iskontolar vb. hakkında pazarlık yapmasını beklemek gerekmiyor.
Örneğin, temizlik görevlisinden hemşirelik hizmeti yada kurumsal anlaşmalar detayını yada operasyon öncesi hasta ve yakınları ile görüşen bir hekim ödeme araçları, iskontolar vb. hakkında pazarlık yapmasını beklemek gerekmiyor.
Kritik
nokta ise; bu karar sürecindeki kişiye “hizmetin
aksamaması” adına sihirli bir dokunuş ile ana hatları ile bilgi verilip ihtiyaç
duyulan detaylı bilgiyi ve ilgili hizmet eyleminin tamamlanmasını sağlayacak
birime hazır halde, nokta atışı ulaştırılması, konuyu çözecek personelin konu
hakkında ana hatlarıyla bilgilendirilmesi gerekmektedir.
Sağlık işletmesi
deneyimi olanların karşılaştığı, hizmetini tamamlamadan kurumdan ayrılmış hasta
örnekleri çoktur. Özellikle yüksek kapasiteli sağlık işletmelerinde oradan
oraya koşturan hasta ve yakınları ihtiyaçlarının aciliyetine ve o ana kadar
karşılaştıkları ilginin memnuniyetine göre bu kararı verebilmektedirler.
Peki Ne
Yapılmalı;
Aslında belirli bir süre aynı işletmede çalışan personel
zaman içerisinde kurum hizmetleri hakkında detaylı bilgi sahibi olduğu için
muhtemelen bu konularda pratik ve görevini yapan nitelikte olacaktır. Fakat ana
hatlarıyla şu 3 nokta üzerinde durmalıyız:
1) Oryantasyon Eğitimi:
Hemen herkes diğer birimlerin neler yaptığına dair
oryantasyon eğitimleri aldığını söyleyecektir!
Fakat bu eğitimlerin
devamı gelmediği için, kurum için veya yasal değişiklikler, karşılaşılan
dönemsel veya ekstra sorunlar oryantasyon eğitimlerini, ilgili birimlerin özel
konular hedefli çalışmaların ile spesifik olarak devamın sağlanması
gerekmektedir.
2) Çapraz Oryantasyon (Saha Çalışmaları):
İK ve Kalite birimlerinin organizasyonu oldukça önemli.
Mevcut iş yükünü aksatmadan, işletmeye maliyetini ( fazla mesai) dikkate alarak
mümkün olduğunca tüme personelin diğer birimlerde refakat çalışması ile işleyiş
ve hizmet detayları hakkında bilgi sahibi olması sağlanmalıdır.
Bunun için önceden planlanmış eğitim yerleri, süreleri ve
destek personeli çalışması oryantasyon için faydalı olacaktır.
3) Özel Uygulamalar:
Kurum içi özel uygulamalar bu konuda alternatif olarak
değerlendirilmelidir.
Özellikle dolaylı sorumluluk-yetki seviyesine sahip kişi ve birimlerin sağladığı destekler, olası sorunların çözümünde gösterdikleri bilgi destekli gayretlerin objektif değerlendirmeler ile ödüllendirilmesi ( Prim, izin, tatil, alışveriş çeki, ayın personeli vb.)
Özellikle dolaylı sorumluluk-yetki seviyesine sahip kişi ve birimlerin sağladığı destekler, olası sorunların çözümünde gösterdikleri bilgi destekli gayretlerin objektif değerlendirmeler ile ödüllendirilmesi ( Prim, izin, tatil, alışveriş çeki, ayın personeli vb.)
Madem ödül – ceza
yöntemi birlikte ve tanımlanmış standartlarda uygulandığı zaman anlamlı oluyor
o halde sıkıntı çıkaracak, imaja zarar verecek uygulamalarda dahli olan
kişilerin de birtakım müeyyidelerle karşı karşıya kalması gerekmektedir.
Başa dönersek;
“İyi” pazarladığınız
işinizi “iyi” yapamazsanız ve bunu
çok basit ama önemli bir sorumluluk-yetki anlayışıyla gerçekleştiremezseniz
pazarlama faaliyetleri sadece “İtibar
Yönetimi” ağırlıklı ve prestij düzeltici olarak devam eder.
İşletmelerin en modern yöntemlerle pazarlama faaliyetlerini
gerçekleştirmesi müşterilerin klasik anlayışlarını değiştirmez. Hatta pazarlama
okuryazarlığı olarak tabir edebileceğimiz bu dönemde çok daha etkin tepkiler
verebilmektedir.
Kötü müşterinin “Kulaktan kulağa” başta olmak üzere sosyal medya vb. mecralar ile muhtemelen seçilmiş bir konu üzerinden yapacağı olumsuz etkileşimi sınırını bilemez ve onu düzeltecek bütçe yada faaliyetinin ne olduğu hakkında hiçbir fikriniz olamaz!
Kurum dışı faaliyetler “Pazarlama”
başlığı altında iş geliştirme, iletişim, reklam, halkla ilişkiler vb. alt
başlıkları ile yürütülürken kurum içinde “Kurum İçi pazarlama, Halkla
İlişkiler, Hasta Hizmetleri (Genişletilmiş), Kurumsal- Kurum İçi İletişim gibi
alt başlıklar ışığında süreklilik esasına göre devam ettirilmelidir.
Sonuç:
Yönetim Kurulu Başkanından taşeron personele kadar “görevli” herkes o kurumun personelidir
ve bilgiye ihtiyacı olan “müşteri”
ismini duyduğun ilk andan aldığı hizmeti tamamlayıp kurumdan ayrılana
kadar ve hatta var ise müşteri servisinden inene kadar her şeyinizi izliyor
yani “pazarlama” yapmanıza izin
veriyor!
Kısaca “ Pazarlama Yapsın Bize Ne!” anlayışının terk edilmesi ve tüm unsurlarıyla
sorumluluk alınması gerekmektedir.
Çünkü;
Pazarlama, sadece pazarlamacılara bırakılmayacak
kadar zor ve hassas bir iştir!
Ömer Cengiz
Kurumsal Pazarlama ve İletişim Danışmanı
Kurumsal Pazarlama ve İletişim Danışmanı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
İHTİYACINIZI BİLİN! İşletme derslerinde hepimize; “ Sınırsız insan ihtiyaçlarının sınırlı-kıt kaynaklarla karşılanması ” olara...
-
Logo, kurumların tanıtımında resim ve sembollerin kullanıldığı, firmaların diğerlerinden ayırt edilmesini sağlayan sembollerin genel adıdır...
-
KIRIK CAMLAR TEORİSİ,PAZARLAMA ve EMENİKE Kırık Camlar Teorisi veya Kırık Pencereler Teorisi, ( İngilizce : Brok en Windows ...