Kırık
Camlar Teorisi veya Kırık
Pencereler Teorisi, ( İngilizce: Broken Windows Theory) ABD'li suç psikologu Philip Zimbardo'nun 1969
yılında yapmış olduğu bir deneyden esinlenerek elde edilmiş olan, kentsel
bozukluk üzerine anti-sosyal davranışlar ve
diğer suçlardaki vandalizm davranışları/belirtileri ve normları işaret
eden kriminolojik bir teoridir. Teori, düzen
halindeki kamuya açık kentsel ortamlarda düzenin sürdürülmesi, daha ciddi suçların
ve vandalizmin oluşmasını önlemek amacıyla izlenmesi anlamına gelir.
Amaç; düzende
bozulan küçük şeylerin tekrar düzenli olacak şekilde değiştirilerek, düzenin
sağlanmaya devam edilmesidir.
Sosyal bilimciler James Q. Wilson ve George L. Kelling tarafından
aylık olarak yayınlanan Atlantik derginin 1982 yılı Mart ayındaki sayısında yayınlanan Kırık
Camlar Makalesinden bir bölüm teoriyi daha iyi açıklamaktadır;
“ Birkaç kırık penceresi olan
bir bina düşünün. Camlar tamir edilmemişse vandallar birkaç cam daha kırmaya
meyillidir. Sonunda bina boş ise tüm camları kırılabilir, gecekonduysa belki
de yangın dahi çıkarabilirler. Ya da bir kaldırım düşünün. Burada bazı çöpler
birikir. Yakın zamanda bu çöpler daha fazla birikir. Sonunda buradaki
restoranlar, hatta paket servis yapan insanlar bile çöpleri araba ile
poşetler halinde getirerek buraya atarlar. “
|
İş Hayatında Kırık Camlar
Bu yaklaşım işletme itibar yönetimi ve pazarlama uygulamalarında da kullanılmaktadır.
Bu yaklaşım işletme itibar yönetimi ve pazarlama uygulamalarında da kullanılmaktadır.
Zamanında müdahale edilemeyen bir sorun kulaktan kulağa ve
günümüzde özellikle sosyal medya aracılığıyla düzeltilmesi zor ve oldukça
yüksek maliyetli itibar sorunları haline gelebilmektedir.
Monopol pazarlar dışında rekabetin olduğu her sektörde
işletmeler her an tetikte, çözüm senaryolarının hazır olduğu ve aynı zamanda
konuya özel yerinde çözümler üretmek durumundadır.
“Kırık Camlar, Başarısız İşler” kitabının yazarı Michael Levine, iş dünyasında kırık camları, “Güzel bir mağazanın boyası çıkmış duvarı, ya da bir müşteri hizmetleri telefon görüşmesinde yirmi dakika boyunca tekrarlayan bir müzikle bekletildikten sonra hattın kesilmesidir” diye özetliyor. Düşük ahlaki ve insani vasıfları olan bir kişi bile, binlerce çalışanı olan bir kuruma inanılmaz zararlar verebiliyor. Kurumun marka değeri ve imajı o kişinin şahsında değerlendirilebiliyor.
“Kırık Camlar, Başarısız İşler” kitabının yazarı Michael Levine, iş dünyasında kırık camları, “Güzel bir mağazanın boyası çıkmış duvarı, ya da bir müşteri hizmetleri telefon görüşmesinde yirmi dakika boyunca tekrarlayan bir müzikle bekletildikten sonra hattın kesilmesidir” diye özetliyor. Düşük ahlaki ve insani vasıfları olan bir kişi bile, binlerce çalışanı olan bir kuruma inanılmaz zararlar verebiliyor. Kurumun marka değeri ve imajı o kişinin şahsında değerlendirilebiliyor.
Pazarlama
yöneticileri, işletmenin giriş kapısından cephe boyasına, telefondaki bekletme
müziğinden broşür-kartvizit tasarımına, web sitelerinin yeniden dizayn
edilmesine kadar tüm konularla ilgilenmek zorundalar. Tabii bu arada bu ve
benzeri harcamaların ciroya katkı sağlamasını da beklemeyeceksiniz!
Çünkü amaç mevcut müşterileri ve satışları elde tutmak.
Çünkü amaç mevcut müşterileri ve satışları elde tutmak.
Yapılmazsa ne mi olur?
Müşterilerinize yavaş yavaş ELVEDA deyin! Çünkü onlar takipte ve her detayı izliyorlar.
Müşterilerinize yavaş yavaş ELVEDA deyin! Çünkü onlar takipte ve her detayı izliyorlar.
Bu arada Fenerbahçe futbol takımının gol atması için yılda
2.500.000 Euro garanti ve 12.500 Euro
maç başı ücret ödediği Emmanuel Chinenye Emenike sezon başından beri bir defans
oyuncusu kadar gol atıp taraftarının artan biçimde tepkisini çektiğinde onu bu
kadar göz önünde tutup başarısızlığını sürdürmesine çanak tutmak;
11.000.000 Euro bonservis bedeli ile sahip olduğun bir
değerin oldukça düşmesine, kazanılamayan maçlar ile kaybedilen puan ve paralara
belki de şampiyonluğu kaybederek itibar ve yaklaşık 30.000.000 Euro bir zarara
sebep olacaktır!
Ömer Cengiz
Kurumsal Pazarlama ve İletişim Danışmanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder